Bahçenizde güren var
Pulluğunan süren var
İnkâr etme dudu gız
Sarılırken gören var
Aman dudu gız kaldım yalınız
Aşam aşam pencireyi depmeli
Görüp görüp ah dudu gızı netmeli
Nerelisin ah dudu gelin nereli
Deli oldum ah sana meyil vereli
Ayva sarı nar sarı
Ayvaya konar arı
Kızını bana vermeyor
Kirli göynekli karı
Aman dudu gız kaldım yalınız
Aşam aşam pencireyi depmeli
Tutup tutup ah dudu gızı netmeli
Nerelisin ah dudu gelin nereli
Verem oldum ah sana meyil vereli
Bahçede güren dalı
Dibinde buldum yâri
Ben söyleyem sen dinle
Başıma gelen halı
Aman dudu gız kaldım yalınız
Aşam aşam pencireyi depmeli
Tutup tutup ah dudu gızı netmeli
Nerelisin ah dudu gelin nereli
Verem oldum ah sana gönül vereli
TESTİ İÇİNDE PEKMEZ
Desti içinde pekmez
Bu pekmez bize yetmez
Bizim köyün kızları
Davulsuz gelin gitmez
Hele hele kızlar
Ciğerim sızlar
Çalınır sazlar
Geçti de yazlar
Nedir bu nazlar
Ah kızlar
Dam başında kır yılan
Gavur mu oldun müslüman
Eğil biyol öpem ay kız
Ahdım var sende inan
Hele hele kızlar
Ciğerim sızlar
Çalınır sazlar
Geçti de yazlar
Nedir bu nazlar
Ah kızlar
ABU TAVŞANI KAÇIRDIM (Anonim)
Abu tavşanı kaçırdım
Fındıklıktan aşağı
Koyverin elim varsın
Gerdanlıktan aşağı
Güncelliği olan diğer müzik türleri de halkımız tarafından beğeniyle, sevilerek izlenmekte dinlenmekte ve söylenmektedir.
OYUNLAR
Zeybek oyunları: Yöremizin en çok oynanan oyunları, Tavas Zeybeği, Aydın Zeybeği, Burdur Zeybeği, Serenler, Harmandalı vb. dir.
Kıvrak gayda: Acıpayam türküleri, Gireniz-Kelekci türküleri ve DiRmil türküleriyle (Teke Yöresi Türküleriyle) oynanmaktadır. Ayrıca güncelliği olan her çeşit oyun değişik müzikler eşliğinde oynanmaktadır.
BİLMECE VE MANİLER
Genellikle gençler arasında bilmece ve maniler söyleyerek yarenliklerini çeşitlendirirler.
BİLMECE ÖRNEKLERİ
- Harım altında yağlı kayış. (Yılan)
- Kat kat döşek, bunu bilmeyen eşek. (Kitap)
- Masal masal mas gibi, kuyruğu var tas gibi (Koç)
- Dağdan gelir seke seke, zeytinleri döke döke. (Keçi)
- Ben giderim o gider, yanımda tin tin eder. (Baston)
MANİ ÖRNEKLERİ
Çaya vardım çayladım
Çayda balık avladım
Sevdiğimi görünce
Sevincimden ağladım
Halıttır dedikleri,
Şekerdir yedikleri,
Hiç aklımdan çıkmıyor,
Sevdiğim dedikleri.
Kara kara kazanlar,
Kara yazı yazanlar,
Cennet yüzü görmesin.
Aramızı bozanlar.
KISSADAN HISSE ÖYKÜLER
Musa Efendi Hocanın gerçek yaşamından alınan "SÖZÜN KISASI", "CENNET TÜRKİYEM", "MUSA EFENDİNİN ÜZÜNTÜSÜ", "YÖNTEM" adlı öyküler
Emekli öğretmen Hakkı Uysal'dan alınmıştır.
SÖZÜN KISASI
Musa Efendi Hoca, yörük toplumuna imam durur.
Bir gün vakit namazından sonra topluluğa ders vermek ister. Konuyu uzun uzun anlatır. Ders sonunda topluluk dağılırken, Yörük Dedesi imama sokulur.
- İmam Efendi, gençsin, güzelsin, hoşsun. Bilgine diyecek yok. Ama, sözü uzun edersin. Sor bakalım, senin anlattıklarını kaç kişi anladı? Ben olsam konuyu şöyle özetlerdim:
Yeme haramı,
Deme yalanı,
Kıl beşi,
Kurtar başı.
Bu söz Musa Efendi'nin çok hoşuna gider:
- Yolun doğrudur dede, der; devam et.
CENNET TÜRKİYEM
Musa Efendi. Dünya savaşında Sattül Bahir'de savaşırken esir düşer. Açlık, sefalet, yokluklar içinde arkadaşlıklar edinir. Bir gün bir Arap arkadaşı sorar:
"Hoca Efendi, şu senin memleket nasıl bir yerdir anlatsana bana.
-Benim memleketimde şırıl şırıl soğuk sular akar. Dereler, nehirler çağlar. Yeşil ormanlar mavi göklere karışır. Bağlarında çeşit çeşit üzümler vardır. Ağaçlarında erikler, elmalar, armutlar, portakallar, zeytinler, çeşit çeşit yemişler vardır. Arap daha fazla dayanamaz, hiddetlenir ve Musa Efendi'ye vurmaya başlar:
'Sen benimle dalga mı geçiyorsun? Senin dediklerin ancak kitabın yazdığı cennette olur.'
-Evet, benim cennet Türkiyem. Kimse seni savaşlarla, kötülüklerle cehenneme çeviremesin. Bütün insanların kardeşlik, barış, sevgi, hoşgörü içinde yaşamasını dilerim.
YÖNTEM
Musa Efendi el becerisi güçlü, her işi yöntemiyle yapmayı seven bir kişidir. Bir gün yolda giderken baltayla ağaç kesen birini görür. Baltayı yöntemiyle vurmadığını görünce durup seyretmeye başlar.
Çocuğu: 'Baba niye durdun? Haydi gidelim.'
- 'Dur yavrum. Şu adam şimdi ayağına vuracak, vursun da gidelim.'
Gerçekten adam ayağına vurur.
Musa Efendi: 'Tamam yavrum, artık gidebiliriz.'
MUSA EFENDİ'NİN ÜZÜNTÜSÜ
Ramazan ayı yaklaşınca Musa Efendi yörük obasına imam durmak, geçimini sağlamak için gider. Sarıklı hoca'yı gören bir yörük kendi kendine doduranır: 'Hah... Ramazan yaklaştı ya, bundan sonra hoca ya... ndan çadır kur.'
Musa Efendi bu sözlere çok üzülür.
ŞARAP VE PEPSİ
Arap Mehmet lokanta işleterek kalabalık ailesini geçindirmeye çalışan kendi halinde bir esnaftır. Akşamcıdır, pek ayık gezmez. Bazı uyanıklar onun akşam kafayı bulduğu saatlerde lokantaya gelerek ucuzca karnını doyurmaya çalışırlar. Yine bir akşam şişesini dikmiş, kafayı bulmuştur. İki kişi gelir, et kavurması yer, pepsiyle votka içerler. İş hesap ödemeye gelince: 'Arap ağa, para yok. Bir kenara yaz,' derler. Arap Mehmet tepkisini gösterir."
Oğlum, paran yoksa niye Pepsi içersin?
- Paramız yok dedik ya, olunca öderiz.
- Anladık oğlum, paran yoksa niye Pepsi içersin? Kara şarap neyine yetmiyor?
Uyanıklar çıkıp gider. Ucuz şarapla yetinen Memet Aga kendi kendine doduranır:
- Paran yoksa niye Pepsi içersin?
ÖZLÜ SÖZLER
- Tarhana aşı, bulgur aşı,
Ye de ardını kaşı.
- Yorgan simit,
Söke'ye seğirt.
- Tarhana aşı tarlaya kadar,
Bulgur aşı öğleye kadar.
- Eşek sırtında yük çeker,
Eşeği çeken eşekten beter.
- El eşeğini dağa sürer,
Döner bir de karına söver.
- Bir vurum tarhanan varsa, ustasına vurdur.
- Eğreti eşeğin kuskunu yokuşta kırılır.
- Çama çıkan keçinin, çama çıkan oğlağı olur.
- Keçi bokunun ardına sinmek.
- Hem oğlan evi, hem kız evinde oynamak.
Şakir EREZ
Kaynak: Gireniz Kelekçi Kitabı-Syf. 21,22,23,24,25,26-27
GİRENİZ KELEKÇİ
HABER VE MEDYA SİTESİ TARAFINDAN DERLENMİŞTİR.