• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/Girenizkelekci
  • https://www.twitter.com/GirenizKelekci
  • https://www.instagram.com/gireniz_kelekci
  • https://www.youtube.com/@girenizkelekci
    • GİRENİZ
    • KELEKÇİ
    • ÇARŞI MEYDANI
    • PAZARYERİ
    • NAMİ CANER SAĞLIK OCAĞI
    • GÜNEY OLUKBAŞI KÖPRÜSÜ
    • KUZÖREN YOLU
    • KUZÖREN
    • ACIPAYAM KANYONU
    • OLUKBAŞI
    • BENLİK
    • ÇATAK YAYLASI
ÜYELİK GİRİŞİ
HABER İHBAR HATTI

GÜNCEL KUR
AlışSatış
Dolar39.087739.2443
Euro44.624144.8029
Halil Baki ÇELEN
halilbaki@unicj.org
GİRENİZ'İN EN GÜZEL GÜLÜŞÜ SUSUNCA
11/05/2025



Bir Gülüş, Bir Sevgi, Bir Işık

Bazı insanlar vardır…
Sofraya yalnızca yemek değil, bir ömürlük iyilik, sessiz bir merhamet ve ışık gibi bir tebessüm koyar.
Fatma Acar işte o insanlardandı.
Ve eşi, Kelekçi Kasabası’nın tanıdığı güzel yürek: Aşçı Ersoy Acar.

Onlar yalnızca düğün & mevlit yemeklerini yapan aşçılar değildi.
Onlar Gireniz’in kalbine yerleşmiş, gönülleri doyuran, her tabakta sevgi dağıtan iki iyi insandı.
Her kazanda sadece çorba değil, umut kaynatırlardı.

Ben çocuktum, 13 yaşında…
2007 yılının bir bahar gününde, rahmetli babaannemin mevlidinde tanıdım onları.
Fatma Abla bir tabak uzattı. Ama o tabakta yemek yoktu.
O tabakta bir anne şefkati vardı. Bir gülüş vardı.
Mercan dişlerinin arasından taşan, içimi ısıtan bir sevgi vardı.

O gün fark ettim…
Açlık sadece midede değilmiş.
Bazen gönül de aç kalırmış.
Ve ben o gün doyduysam, Fatma Abla’nın pilavıyla değil, gülüşüyle doydum.

O gülüşe tutundum ben.
Çünkü o gülüş, çocuk kalbime “her şey çok güzel olacak” diyen ilk şeydi.
Ben artık tüm düğünlerde sadece yemek almak için sıraya girmiyordum.
O gülüşü yeniden görmek, o yürekle yeniden göz göze gelmek için sıradaydım.

Fatma Abla öyle bir kadındı ki…
Bir çocuğun başını okşamadan geçmez,
Bir gencin halini sormadan kazan kapağını kapatmazdı.
Yaylalardan esen serin yel gibi…
Ocakta kaynayan aş gibi içtendi.

Ve sonra bir gün…

📅 30 Mart 2021
Pandemi kara bir örtü gibi tüm ülkenin üstüne çökmüştü. Ama o gün, sadece bir salgının değil, içimin de çöktüğü gündü.

Fatma Abla yoktu artık.
Gülen yüzüyle her sofrayı şenlendiren o güzel insan, artık bizimle değildi.
Ve en acısı…
Veda edemedim.
O gülüşe son bir kez dokunamadım.
Cenazesine gidememek, “Allah razı olsun” diyememek…
Bazen susarsın ama yüreğin bağırır ya, işte öyle bir şeydi.

Çekemedim akça kızın göçünü
Sırma saçları bırak döğsün döşünü
Gülüver de görem mercan dişini
Yol ver bana çıbık beli geçeyim…

Bu türkü artık başka bir yerime dokunuyor.
Her mısrası, onun gülüşünü getiriyor gözümün önüne.
Fatma Abla’nın mercan dişleriyle gülüşünü bırakıp gittiği an…
İçimdeki çocuk bir daha büyüyemedi.

Yaylaların yeli soğuk esmez mi
Sevdiğim de rüyalara girmez mi
Girmesen de gönül sana küsmez mi
Yol ver bana çıbık beli geçeyim…

Gireniz’de hâlâ o gülüş anlatılıyor.
Her çocuk, onu tanımadan seviyor.
Çünkü bazı sevgiler görünmez ama bulaşıcıdır.
O bunu bize öğretti.

Ersoy Abi…
Birlikte kurduğunuz o sofralar hâlâ konuşuluyor.
Birlikte dağıttığınız her tabakta, bir sevgi izi kaldı.
Ve sizinle birlikte Gireniz’de insanlık doydu, yüzler güldü.

Ve şimdi biz, arkanızdan sadece “iyi insanlardı” demiyoruz.
Diyoruz ki:
“Onlar bize insan olmayı öğretti.”

Fatma Ablam…
Gittiğin yerde bir çocuk varsa, yine aynı gülüşle elini uzat, olur mu?
Buradakiler hâlâ sana muhtaç.
Bir gülüşüne, bir tebessümüne, bir “Afiyet olsun çocuğum.” deyişine…

Biz seni unutmadık.
Her mevlitte, her düğün pilavında,
Senin o ışıklı yüzünü arıyoruz hâlâ.
Ve her duamızda, sen varsın.

Rabbim seni en güzel bahçelerine alsın.
Gülüşünle cennet de güzelleşsin…

Fatma Acar’a…
Ve bir tabak yemek değil,
Bir ömür sevgisini sunanlara…
Gireniz’in güzel yüzlerine…

Halil Baki ÇELEN



994 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

CAMİDEKİ ÇOCUKLUĞUM VE SİYASETİN GÖLGESİ - 25/05/2025
Köyümüzde yaz sabahları, güneşten önce uyanırdı. Henüz ufukta kızıllık belirmeden horozlar ötmeye başlar, köyün üzerine doğan günle birlikte hayat da yavaş yavaş canlanırdı.
SESSİZLİĞİ SUÇ SAYDILAR - 18/04/2025
Sadece bir kişi “Seni anlıyorum” deseydi, belki bu kadar kırılmazdım. Ama olmadı. Sustum, suçlandım. Konuştum, susturuldum.
YÖRÜK YUNUS VE KAR KUYULARININ GİZEMİ - 28/03/2025
Seher vakti Yunus Amca, sürüsünü önüne katar ve yamaçları ardıç ile çam kokularıyla sarılı Bozdağların çıplak tepelerine doğru yol alır.
SİYASET HALKIN MI, SİYASETÇİLERİN Mİ? - 24/03/2025
Bugün Türkiye’de bir şeyleri değiştirmek isteyen, halkın içinden gelen, gerçekten dertli biri siyasete girmek istese ne olur?
GİRENİZ'İN MUCİZE DOKTORU - 14/03/2025
Güney Köyü'nden, kuzenim Okan’ın motoruyla 15 yaşındayken, gençliğimizin verdiği heyecanla yaylaya doğru yola çıktığımızda, rüzgâr yüzümüzü kırbaç gibi kesiyor, motorun tekerlekleri karlı yollarda kayarak ilerliyordu.
KÖYÜN KÜLLERİ - 12/03/2025
Mustafa, bu bereketli topraklarda dünyaya geldi. Gökyüzü gibi mavi gözleri, ateşten ödün vermeyen yüreğiyle çocuk yaşta çobanlık etmeye başladı.
GİRENİZ'DE SU SAVAŞLARI - 28/02/2025
Gireniz’de artık yaz mevsimleri, sadece sıcağın yakıcılığıyla gelmez. Aynı zamanda bir savaşın habercisidir. Suyun savaşı… O kurak günlerde, köyler birbiriyle düşman kesilir. Çiftçiler, gece yarıları kanal başlarında nöbet tutar.
EMEKLİLİK BİR ÖDÜL MÜ, YOKSA CEZA MI? - 23/02/2025
Bir ömür boyunca sabahın ilk ışıklarıyla uyanıp yollara düşen, yıllarca alın terini toprağa, fabrikaya, büroya, tezgâha akıtan insan… Yıllarını verip de sonunda hak ettiğini sandığı emeklilik kapısına vardığında, karşısında ne bulur?
NE GİDEN DÖNEBİLDİ, NE KALAN BEKLEYEBİLDİ... - 20/02/2025
Gurbet bazen mecburiyettir. Benim için de öyle oldu. Oysa ben vatanımdan gitmek istemedim ki. Şehirler, sokaklar, sesler, anılar. Hepsi benimdi. Peki neden ben orada yaşayamadım? Hangi rüzgâr sürükledi beni buralara? Hangi çığlıkları attım da duyulma

GİRENİZ FM

DENİZLİ HABERLERİ

 KELEKÇİ KOOP. SEFERLERİ
EBEDİYETTEKİLERİMİZ

SAYGI VE RAHMETLE...

 

SAAT
TAKVİM
HAVA DURUMU
SİTE HARİTASI