![]()
Halil Baki ÇELEN
halilbaki@unicj.org
SESSİZLİĞİ SUÇ SAYDILAR
18/04/2025 Yavaş yavaş ölüyoruz hepimiz...Her gün biraz daha eksiliyor içimizden bir şeyler… Ne zaman, nasıl gideceğimizi bilmiyorum ama, benim kalbim artık her atışta daha yorgun… İçimden bir ses hep fısıldıyor: “Yaklaşıyor.” Sabah gözümü açınca artık “iyi ki uyandım” diyemiyorum. Güneş doğuyor ama içimdeki karanlık gitmiyor. İçim bomboş. Sanki ruhum çoktan gitmiş de, sadece bedenim ayakta durmaya çalışıyor gibi… Çok yoruldum. Ama bu öyle bir yorgunluk ki, yatınca geçmiyor. Uyuyunca dinlenmiyor insan. Çünkü bu yorgunluk kalpten geliyor. İçimde umut denen şey küllenmiş. Bir kıvılcım bile kalmamış. Kimseye kötülük etmedim. Yalnızca kendi bildiğim gibi, kalbimin doğrularıyla yaşamaya çalıştım. Düşündüm. Sustum. Ama ne zaman sustum, “niye konuşmuyorsun” dediler. Ne zaman bir şey söyledim, “sus” dediler. Her kelimem bir suç gibi, her suskunluğum isyan gibi görüldü. Düşüncelerim zindan oldu bana. Fikirlerim zincir oldu. “Yanındayım” diyenler ilk fırtınada kayboldular. Dost bildiklerim sessizleşti. Kalabalıklar bir anda ıssızlığa döndü. Geriye sadece ailem kaldı. Ama onların da gözleri dolu. Onlara yük olmaktan, onları üzmekten korkuyorum. En çok da bu içimi yakıyor. İki yol var önümde: Ya bu dünya denen yükü sırtlanıp sürünerek devam edeceğim… Ya da bırakıp gideceğim. Ama ne olursa olsun, gücüm kalmadı. Artık hiçbir şey umurumda değil. Sadece içimde bir çöküş var. Duygularım bile susmuş. Gazetelerde, haberlerde gördüğünüz o kişi ben değilim. Beni tanımadan, dinlemeden karalayanlar, kendi kirlerini bana bulaştırdı. Ben sadece bir defa “anlaşılmak” istedim. Sadece bir kişi “Seni anlıyorum” deseydi, belki bu kadar kırılmazdım. Ama olmadı. Sustum, suçlandım. Konuştum, susturuldum. Ailem perişan… Ben perişan… Dünya kimine ödül, kimine ceza. Ben bu dünyanın ortasında yanarken, bir kişi bile “gel” demedi. Bir el bile uzanmadı. İşte en çok da bu koydu: Sessizliğime kulak veren çıkmadı. Şimdi bu satırları yazıyorum. Belki de bu son sözlerim olur. Kimse anlamadı yaşarken, belki ölmeden önce biri anlar diye… Şunu unutmayın: Şimdilik hoşça kalın. Halil Bâki Çelen |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
YÖRÜK YUNUS VE KAR KUYULARININ GİZEMİ - 28/03/2025 |
Seher vakti Yunus Amca, sürüsünü önüne katar ve yamaçları ardıç ile çam kokularıyla sarılı Bozdağların çıplak tepelerine doğru yol alır. |
SİYASET HALKIN MI, SİYASETÇİLERİN Mİ? - 24/03/2025 |
Bugün Türkiye’de bir şeyleri değiştirmek isteyen, halkın içinden gelen, gerçekten dertli biri siyasete girmek istese ne olur? |
GİRENİZ'İN MUCİZE DOKTORU - 14/03/2025 |
Güney Köyü'nden, kuzenim Okan’ın motoruyla 15 yaşındayken, gençliğimizin verdiği heyecanla yaylaya doğru yola çıktığımızda, rüzgâr yüzümüzü kırbaç gibi kesiyor, motorun tekerlekleri karlı yollarda kayarak ilerliyordu. |
KÖYÜN KÜLLERİ - 12/03/2025 |
Mustafa, bu bereketli topraklarda dünyaya geldi. Gökyüzü gibi mavi gözleri, ateşten ödün vermeyen yüreğiyle çocuk yaşta çobanlık etmeye başladı. |
GİRENİZ'DE SU SAVAŞLARI - 28/02/2025 |
Gireniz’de artık yaz mevsimleri, sadece sıcağın yakıcılığıyla gelmez. Aynı zamanda bir savaşın habercisidir. Suyun savaşı… O kurak günlerde, köyler birbiriyle düşman kesilir. Çiftçiler, gece yarıları kanal başlarında nöbet tutar. |
EMEKLİLİK BİR ÖDÜL MÜ, YOKSA CEZA MI? - 23/02/2025 |
Bir ömür boyunca sabahın ilk ışıklarıyla uyanıp yollara düşen, yıllarca alın terini toprağa, fabrikaya, büroya, tezgâha akıtan insan… Yıllarını verip de sonunda hak ettiğini sandığı emeklilik kapısına vardığında, karşısında ne bulur? |
NE GİDEN DÖNEBİLDİ, NE KALAN BEKLEYEBİLDİ... - 20/02/2025 |
Gurbet bazen mecburiyettir. Benim için de öyle oldu. Oysa ben vatanımdan gitmek istemedim ki. Şehirler, sokaklar, sesler, anılar. Hepsi benimdi. Peki neden ben orada yaşayamadım? Hangi rüzgâr sürükledi beni buralara? Hangi çığlıkları attım da duyulma |